Gayrimenkulünüzü Satmak mı İstiyorsunuz?
Merhabalar, Ankara doğumlu olup çocukluğum ve hayatımın büyük kısmı Ankara'da geçti. İnşaat ve yapılar ilgi alanım olduğu için eğitimimi de bu yönde ilerlettim ve Ankara Yapı Meslek Lisesi"nden Mimari proje, bölümünden mezun oldum. Antalya, Akdeniz Üniversitesi, inşaat bölümünü bitirerek inşaat sektörüne giriş yaptım, Sinpaş Altınoran, Westgate, İncek Life gibi büyük projelerde saha şefi olarak çalıştım. Uygulamacı olarak kaba ve ince inşaat olarak pek çok imalat kaleminde yer aldım. Şantiye ve iş hayatımın yanı sıra eğitimime de devam ettim. 2015 yılında, Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümünden mezun oldum. İnşaat Uygulama aşamaları ve şantiyecilik olarak, iş hayatımdan edinmiş olduğum bilgi, beceri ve tecrübeler neticesinde Mimarlık yapmaya başladım. Türkiye"de farklı şehirlerde ve farklı tip projeler yaptım. Halen Mimar olarak çalışmaya devam ediyorum. Mimarlığın, araştırmanın ve tasarım düşüncesinin dünyamızı daha iyi bir hale getirdiğine inanıyorum. Disiplinli, araştırma temelli ve işbirlikçi bir tasarım süreci ile bütünleşen gelişim sürecimin, yer aldığım projelerde fark yarattığını düşünüyorum. Amacım, mevcut çevreyi estetik ve işlevsel mimari ile şekillendirmek, tasarım fikirlerini iyi bir şekilde hayata geçirmek ve anlamlı mimari projeler üretmektir. Bunları başarmak ve daha iyi tasarımlar ortaya çıkarabilmek için çalışmalarımı sürdürüyorum. Aynı zamanda, zaten içerisinde bulunduğum, eğitimini tamamladığım, ilgi alanım olan, proje ve şantiye olarak toplam 10 yılı aşkın süredir mesleki iş deneyimlerimi ve kariyerimi;bugüne kadar edinmiş olduğum mesleki bilgi ve tecrübelerimi en iyi şekilde değerlendirebileceğimi düşündüğüm, sektörün lider markası REMAX çatısı altında, gayrimenkul danışmanı olarak çalışmalarımı sürdürmekteyim. Gayrimenkulünü bana emanet edecek olan tüm mülk sahiplerinin ve yatırım yapmak isteyen müstakbel dostlarımın bilmelerini isterim ki; benimle çalışmaları halinde; Tüm mesleki bilgi ve tecrübelerimi kendileri için kullanacağım ve onlar için bu zorlu süreçlerde; doğruyu, ideali ve gerçeği pek çok farklı yol ve metotla kendilerine sunacağım... Beni tercih ettiğiniz için sonsuz teşekkürler,
Gayrimenkulünüzü satmak, kiraya vermek veya yeni bir gayrimenkul satın almak / kiralamak için REMAX Premium uzman ekibimizle tanışın! Ücretsiz 3D 360° sanal tur çekimi, modern, etkin pazarlama faaliyetlerimiz, doğru fiyat stratejisi, sonuç odaklı başarılı süreç yönetimimiz ile çok daha hızlı, sorunsuz ve profesyonel bir satış deneyimi yaşarsınız.
Deneyimli ve uzman danışman kadromuz ile sizlere en doğru ve en etkin satış stratejisini oluşturuyoruz. Ücretsiz fiyat analizi, gayrimenkulünüzün değerini öğrenmek ve hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için hemen bizi arayın!
Başarılı satış süreci, doğru fiyat ve pazarlama, doğru planlama, disiplinli, titiz çalışma, profesyonellik ve zaman gerektiren, çok aşamalı, yıpratıcı ve zorlu bir süreçtir. Başarısız bir satış süreci, size zaman, para ve moral kaybettirir. Bu zorlu süreci sizin adınıza yönetmek üzere profesyonellerle çalışmak, başarılı bir satış süreci yaşamanıza yardımcı olur.
REMAX Premium çalışma sistemi, satış süreçlerini tüm müşterileri ve portföyleri adına şeffaf ve başarılı bir şekilde sonuçlandırmak amacıyla 10 temel etaptan oluşmaktadır. Gayrimenkul satış pazarlama süreci, sistemli, disiplinli, yoğun çalışma gerektiren, profesyonelce yönetilmesi gereken, hataya yer olmayan bir süreçtir. Bu süreçte oluşabilecek eksiklikler, yapılacak olan hatalar gayrimenkulünüzün ihtiyacınız olan süre içerisinde satılamaması mevcut piyasa değerinin altında satılması, maddi, manevi mağduriyetler gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Profesyonellerle çalışın!
Gayrimenkulünüzü uzun zamandır satamıyor veya kiraya veremiyorsanız, bunun iki nedeni olabilir. Mevcut piyasa koşulları göz ardı edilerek doğru fiyattan pazarlanmıyor olabilir ya da mülkünüzün potansiyel alıcılarla buluşması için gerekli tüm pazarlama faaliyetleri uygulanmıyor olabilir. Gayrimenkulünüzün satışı/kiralanması için seçeceğiniz gayrimenkul danışmanlık firmanızın ve gayrimenkul danışmanınızın, her iki konuda da tecrübeli ve uzman olması, gayrimenkulünüz için doğru fiyat analizi yapabilen, doğru pazarlama faaliyetlerini seçebilen ve uygulayan, profesyonelce tüm süreci yönetebilen bir gayrimenkul danışmanı olması, başarılı bir satış süreci yaşamanızın en önemli etkenlerin başında gelir!
Gayrimenkul satış, kiralama, alış işlemlerinizle ilgili süreçler, REMAX PREMIUM çalışma sistemimiz, hem gayrimenkulünü satmak, kiraya vermek isteyenler hem de yeni bir gayrimenkul satın almak, kiralamak, yatırım yapmak isteyen müşterilerimizin en çok sordukları veya merak ettikleri soruların cevaplarını, siz müşterilerimiz için derledik. Yanıtını bulamadığınız, merak ettiğiniz her sorunuz için bizimle iletişime geçebilirsiniz...
Dairenizi elbette sahibinden olarak satabilirsiniz. Ancak satış süreci çok zorlu ve çok aşamalı bir süreçtir. Başarılı bir satış süreci yaşamanız için bu zorlukları aşmanız gerekecektir. Doğru satış fiyatının belirlenmesi, fiyat politikasının yönetilmesi, doğru pazarlama faaliyetlerinin uygulanması, alıcı adaylarına yer gösterme, alıcıların daireniz ile ilgili itirazlarının karşılanması, tekliflerin alınması ve pazarlık stratejileri, güvenlik, satış öncesi belediye ve tapu işlemleri, banka kredisi işlemleri, ödeme ve tapu devri vb. Tüm bu süreç hem fiziksel, hemde psikolojik olarak çok yorucu, aynı zamanda çok zaman harcanması ve tüm aşamalarıyla doğru ve profesyonelce yönetilmesi gereken bir süreçtir. Satış sürecinizi profesyonel bir gayrimenkul danışmanı ile birlikte yönetmeniz, size daha zahmetsiz, profesyonel, güvenli ve başarılı bir satış süreci yaşatacaktır.
Dairenizin ihtiyacınız olan süre içerisinde satılabilmesi için, satışa çıkacağınız fiyatı güncel piyasa koşullarına göre doğru tespit edebilmeniz ve tüm gerekli pazarlama faaliyetlerini eksiksiz uygulamanız gerekmektedir. Alıcılar satın alma kararlarını vermeden önce, bölgenizdeki dairenize emsal ve satışta olan tüm daireleri gezmekte ve kolaylıkla karşılaştırmaktadırlar. Bu nedenle, yanlış fiyattan satışta olan mülkler alıcı bulmaz, uzun süre yanlış fiyattan satışta olan mülkler ise piyasada eskir. Alıcılar, bu kadar uzun süre satılamamış bir mülkün, bir sorunu olduğunu düşünmeye başlarlar ve dairenize ilgi her geçen gün azalır. Yalnızca bölgenizde satışta olan, ancak satılamamış dairelerin fiyatlarına bakarak fiyat belirlemek yeterli olmaz. En az 3-4 farklı fiyat analiz yöntemi ile fiyat tespiti yapılıp, sonuçlar karşılaştırılarak, bölgenizde satılmış olan gayrimenkul fiyatları ile teyit edilerek doğru fiyat belirlenebilir. Bu nedenle doğru fiyat analizi yapabilmek profesyonellik, bilgi, veri ve tecrübe gerektirir. Güncel piyasa koşullarını bilen, dairenizin satılabilir fiyat analizini doğru yapabilecek ve satış sürecinde fiyat yönetiminde sizi doğru yönlendirebilecek, profesyonel gayrimenkul danışmanınızın olması oldukça önemlidir.
Gayrimenkulünüzü pazarlamaya başladıktan sonra, ideal satış süresi 3-12 hafta arasıdır. Doğru fiyattan satışa çıkılan ve tüm gerekli pazarlama faaliyetleri eksiksiz uygulanan mülkler, piyasa koşullarında çok olumsuz bir durum olmadığında, çoğunlukla bu süreç içerisinde satılır. Bu süreç içerisinde, yeterince alıcı telefonu almayan, alıcı ilgisi görmeyen, yer gösterimi yapılamayan, teklif alamayan dairelerin ya fiyatında, ya da uygulanan pazarlama faaliyetlerinde bir sorun vardır. Bu nedenle belli periyotlarda, satış sürecinizin ilerlemesi ile ilgili durum değerlendirmesini mutlaka yapmalı ve gerekli aksiyonları almalısınız. Profesyonel bir gayrimenkul danışmanı ile çalışmanız, sizi yanlış başlangıçlardan ve uygulamalardan korur, zamanında gerekli yönlendirmeleri, tavsiyeleri almanızı sağlar ve satış sürecinizin, başarılı bir şekilde yönetilmesi ve sonuçlanması olasılığını oldukça güçlendirir.
Gayrimenkulünüzü mevcut piyasa koşullarına göre en iyi fiyattan satabilmek için, maksimum sayıda potansiyel alıcı adayına ulaşmanız, mülkünüzün değerinden satılması için önemlidir. Kısıtlı sayıda alıcı adayına ulaşmanız, beklentinizin çok altında teklifler almanıza neden olabilir. Maksimum sayıda alıcı adayına ulaşabilmek, tüm gerekli pazarlama faaliyetlerinin eksiksiz yapılması ile ancak mümkündür. Rekabet daha yüksek teklifleri getirir. Gayrimenkulünüzü kendiniz satarken, dairenizin fiyat analizinin doğru yapılmasından başlayarak, mevcut piyasa koşullarının, mevcut piyasadaki arz-talep dengesinin doğru bilinmesi ve değerlendirilmesi, doğru fiyatla satışa çıkma, pazarlama, yer göstermeler, alıcı itirazlarının karşılanması, tekliflerin değerlendirilmesi ve yönetilmesi, bürokratik işlemler vb. satış sürecinin sonuna kadar tüm bu zorlu aşamalarla kendiniz ilgilenmeniz gerekir. Satış süreci fazla hata kaldırmaz ve yapılacak hatalar mülkünüzün ihtiyacınız olan zamanda ya da çok uzun sürelerde satılamamasına veya piyasa değerinin çok altında satılmasına, satışa bağlı ihtiyaçlarınızı zamanında karşılayamamanıza, zaman, efor ve para kaybetmenize neden olabilir. Satış sürecinizi profesyonellere emanet etmek, hem başarılı, sorunsuz bir satış süreci yaşamanızı, hem de zamanınızın size ve ailenize kalmasını sağlar.
Gayrimenkulünüzü satmak için yetkisiz olarak, birden fazla emlak ofisine izin vermek, satış süreciniz için yapacağınız en büyük hataların başında gelir. Tek yetkili ancak, diğer emlak ofisleri ile paylaşımlı, ortak çalışan ofisleri ve gayrimenkul danışmanlarını tercih etmelisiniz. Yetki vermediğiniz ve dairenizi tek yetkili olarak çalışmayan emlak ofisleri veya danışmanları, aynı dairenin başka ofislerde de olduğunu bildiğinden, hizmetlerinin karşılığında hizmet bedelini alamayabileceğini, bunun teminatının olmadığını bilerek ve düşünerek, genellikle pazarlama faaliyetlerini tam olarak uygulamazlar, pazarlamaya yeterince bütçe, emek ve zaman ayırmazlar. Bu nedenle birden fazla emlak ofisine /danışmanına yetkisiz olarak satışınızı emanet ettiğinizde, en azından dairenizin satışıyla ilgili, ilan sitelerine ilanınızı bile girmediklerini gördüğünüzde şaşırmamalısınız. Bu durumun temel nedeni budur. Pazarlaması gerektiği gibi ve yeterince yapılmayan bir mülkün satışı ise sadece tesadüflere kalır. Bu nedenle yetkisiz, birçok emlak ofisine satışınızı emanet etmek, satış sürecinize zarar verecek en önemli hataların başında gelir. Ayrıca aynı dairenin satış ilanını, birçok emlak ofisinde gören alıcı adayları, genellikle satışın çok acil olduğunu düşünür ve teklif verseler dahi, piyasa fiyatlarının çok altında tekliflerde bulunurlar. Satış sürecinizi riske atmayın, satış sürecinizi tek yetkili olarak, diğer gayrimenkul danışmanları ile paylaşımlı çalışan tecrübeli ofislere emanet edin.
Hayır. Sahibinden satılık mülkler incelendiğinde, mevcut piyasa şartlarına göre, fiyat analizleri doğru yapılamadığından, büyük çoğunluğunun mevcut piyasa koşullarına göre, satılabilir doğru fiyattan %15-%30 daha pahalı fiyattan satışta oldukları görülmektedir. Hiçbir alıcı adayı, küçük bir hizmet bedeli ödememek için bir gayrimenkulü, %15-%30 daha pahalı fiyattan almayı, sadece sahibinden satılık olduğu için kabul etmez. Alıcı adayları için satışın kimden olduğu değil, satışta olan gayrimenkulün ihtiyaçlarına uygun olması halinde, fiyatının doğru olması önemlidir. Hizmet bedeli, mülk sahipleri tarafından, dairenin satılabilir fiyatının üzerine eklenmesi ve bir şekilde alıcılardan ayrıca tahsil edilmesi gereken bir bedel olarak değil, mülk sahibinin satış sürecinin en başından, satış gününe kadar tüm bu zorlu sürecin başarılı, profesyonel ve güvenli şekilde yönetilmesi, sonuçlandırılması hizmetlerinin bedeli olarak değerlendirilmelidir.
Bir gayrimenkul ofisi veya danışmanını yetki belgesi vererek yetkilendirmek, satış süreci boyunca her iki tarafın haklarını garanti altına alması demektir. Tek yetkili olmadığını, aynı mülkün başka emlak ofisleri tarafından da pazarlandığını bilen gayrimenkul danışmanları, yapacağı hizmetler, çalışmalar sonucunda satış sürecini başarılı bir şekilde tamamladığında hak edeceği hizmet bedeli garanti altında olmadığından, çoğunlukla gayrimenkulünüzün satış sürecinde, gerekli çalışmaları tam anlamıyla yapmazlar, gerekli ilanları yayınlamak için masraftan kaçınırlar, gereken özeni göstermezler, kendilerini sorumlu hissetmezler ve tesadüfleri beklerler. Bu durum mülk sahibi olarak, bazen farkında olmasanız bile, aslında en çok sizin satış sürecinize büyük zarar verir. Yetkisiz çalışmayı kabul eden emlak ofislerinin gerekli tüm pazarlama faaliyetlerini yapmak bir yana, bir çoğunun dairenizin en azından ilanlarını dahi girmemelerinin temel nedeni budur. Ancak tek yetkili olarak, diğer emlak ofisleri ve danışmanları ile paylaşımlı çalışma prensibinde olan danışmanlar, satışı başarılı olarak sonuçlandırdığında hizmetlerinin karşılığı garanti altında olacağından, tüm gerekli çalışmaları yapar, özen gösterir, diğer gayrimenkul danışmanlarının alıcı adaylarına açık olurlar, paylaşımlı çalışırlar ve satış sürecinin sonuna kadar maksimum çabayı gösterirler. Ayrıca yetki verdiğiniz gayrimenkul danışmanlarının çalışmalarını, çok daha rahat kontrol edebilir, mülk sahibi olarak çalışmalarını denetleyebilirsiniz. Yetki belgesi ile çalışmak mülk sahipleri için avantaj ve en doğru yöntemdir. Kurumsal firmalar yetki belgesi olmayan portföyleri çalışmazlar. REMAX Premium gayrimenkul danışmanları, portföylerini tek yetkili olarak aynı zamanda 300+ den fazla gayrimenkul danışmanı iş ortakları ile diğer emlak ofislerinin alıcılarına açık ve paylaşımlı olarak çalışırlar. Dairenizin pazarlamasını 4-5 emlak ofisine ayrı ayrı vermek yerine, tek yetkili, iyi bir gayrimenkul danışmanın zaten sizin verebileceğiniz emlakçı sayısından çok daha fazla sayıda, iş ortağı gayrimenkul danışmanı ile birlikte çalıştığını bilmelisiniz. Paylaşımlı çalışma sistemi, portföyünüz için alıcı aday sayısını önemli ölçüde artırır. Ankara’da 300 den fazla REMAX’li gayrimenkul danışmanının ve diğer emlak ofislerinin alıcı adaylarının, mülkünüze talip olabilmesini sağlar. REMAX ‘te satış işlemlerinin %30 ‘u paylaşımlı işlemler ile yapılır. Bu nedenle satılık mülkünüzün REMAX ağında yer alması önemlidir. Tavsiyemiz tek yetkili ancak diğer danışmanlar ile paylaşımlı çalışan bir gayrimenkul ofisi veya danışmanı ile çalışmanızdır.
Bu çok nadiren gerçekleşen bir durumdur. Gayrimenkul danışmanları veya ofisleri alıcı müşterilerine öncelikle tek yetkili oldukları kendi portföylerini, alıcı adayı için uygun kendi portföyü olmadığı durumda ise meslektaşları ile paylaşımlı çalışarak, yine yetki belgeli tüm diğer gayrimenkul danışmanlarının veya kurumsal ve etik çalışan gayrimenkul ofislerinin yetkili portföylerini sunarlar. Profesyonel bir gayrimenkul danışmanı ve ofisleri için, işlemin başarılı bir şekilde sonuçlandırıldığı durumda, verdiği hizmetlerin karşılığının teminatı olması nedeniyle, tek yetkili portföyler her zaman önceliklidir. Gayrimenkul danışmanları alıcı adayları için, çoğunlukla bu büyük portföy ağı içerisinde yeterli sayıda uygun portföyü bulurlar ve alıcısına gereken hizmeti verirler. Çok nadiren alıcının özel taleplerine uygun bir mülkün tüm ağda olmaması ve sizin sahibinden satışta olan mülkünüzün alıcıya uygun olması durumunda sizinle irtibata geçilerek alıcı adayına gösterim yapılabilir. Ancak bu çok nadir gerçekleşen bir durumdur. Kurumsal, profesyonel çalışan gayrimenkul danışmanları hem satıcı hem de alıcı müşterilerinin menfaatlerini gözetmek durumundadır. Piyasada sahibinden satılık mülklerin büyük çoğunluğunun, olması gereken piyasa değerinin %20-30 üzerinde fiyatla satışta olduğu bilinmektedir. Piyasada doğru fiyat analizi ile doğru fiyatla satışta olan mülkler, çoğunlukla profesyonel gayrimenkul danışmanları ve ofislerine ait satılık portföylerdir. Bu nedenle etik çalışan hiçbir profesyonel gayrimenkul danışmanı veya ofisi, yanlış ve piyasa değerinin çok üzerinde bir fiyatla satışta olan bir mülkü alıcı müşterisine sunarak, satın almasına ve mağdur olmasına sebep olmak istemez. Bu anlamda bakıldığında, yine sahibinden satılık mülkler, büyük oranda aşırı fiyatlandırmadan dolayı, bir gayrimenkul danışmanının müşterisine sunabilmesi için son sıralarda gelir ve ya en son değerlendirmeye alınır, ya da hiç değerlendirmeye alınmaz. Mülkünüzü mevcut piyasa koşullarında en yüksek fiyattan satabilmek için maksimum sayıda potansiyel alıcı adayına ulaşabilmeli ve rekabet yaratarak en iyi teklifi alabilmelisiniz. Aksi taktirde ya satıştan vazgeçmek ya da satışı tamamlamak için sayılı miktarda düşük tekliflerden birisini kabul etmek durumunda kalabilirsiniz. Bu nedenle satış sürecinizi, tek yetkili olarak, diğer gayrimenkul danışmanları ile paylaşımlı çalışan, profesyonel bir gayrimenkul danışmanı veya ofisi ile birlikte yönetmeniz, satışta olan mülkünüzün bu ağ içerisinde tüm gayrimenkul danışmanlarının alıcılarına açık olmasını, mülkünüze çok daha fazla alıcı adayı çekmenizi sağlar.
Dairenizin satılabileceği son fiyatını, ne mülk sahibi, ne de gayrimenkul danışmanı kesin, net rakam ve ifadelerle belirleyebilir. Dairenizin satışta olduğu mevcut piyasada satılabilir gerçek değeri, o an piyasada bulunan alıcı adayları ve bu alıcıların satın almak için dairenize vermeyi kabul edecekleri maksimum değerdir. Bu değeri yalnızca o anki piyasa koşulları ve o an piyasada olan alıcılar belirlerler. Mülk sahibinin karar vermesi gereken asıl konu fiyat değil, dairesini satmak isteyip istememesi veya satmaya o an gerçekten ihtiyacı olup olmadığıdır. Satış bir süreçtir. Gayrimenkul danışmanınızın ilk etapta doğru fiyat analizi ile belirleyeceği satış fiyatı aralığına göre başlanarak, süreç boyunca alıcı aramaları, yer göstermeler, fiyat teklifleri, alıcı itirazları değerlendirilerek, gayrimenkul danışmanınızın yönlendirmeleri ile belli periyotlarda gerekli düzenlemeleri yaparak, aksiyonları gerçekleştirerek, o an piyasadaki mevcut alıcı adaylarından en yüksek teklifi alarak sonuçlandırılması gereken, zorlu bir süreçtir. Alıcıların çoğunlukla dairenize alternatif olabilecek, emsal tüm daireleri gezerek, fiyatlarını, özelliklerini karşılaştırarak, somut verilerle son kararlarını verdiklerini, sizin daireniz ile emsal özelliklerde ancak daha uygun fiyatlı bir alternatif bulunduğunda, önceliğin her zaman o dairede olacağını unutmamalısınız. Bu nedenle yanlış fiyattan satışta olduğunuz zaman, fiyat konusunda, “şu fiyattan aşağı asla olmaz” gibi kesin ifadeler, siz isteseniz dahi alıcılar tarafından hiç bir önem ifade etmez ve karşılık bulmaz. Mülk sahipleri genellikle tek yöntemle, kendi gözleriyle görmedikleri, gezmedikleri, çevrelerindeki mevcut satılık ve henüz satılamamış ilanların fiyatlarını baz alarak, çoğunlukla belirledikleri fiyatın üzerine de, kendi dairelerinin avantajları olarak değerlendirdikleri özellikler için ilave bir bedel ekleyip, dairelerinin alıcılardan itiraz alabilecek dezavantajlarını görmezden gelerek, satışı sonuçlanmış emsal dairelerin gerçekleşen satış fiyatlarını bilmeden, kendi satış fiyatlarını belirlerler. Bölgede yeni satılığa çıkan her yeni sahibinden satış ilanı, satış fiyatını belirlerken emsal olarak aldığı sahibinden mevcut satılık ilanlarının yanlışlarının üzerine, kendi yanlışlarını da ekleyerek satış fiyatının daha da gerçeklikten ve doğru fiyattan uzaklaşmasına neden olarak, yanlış fiyattan satış yapmaya çalışırlar ve sonuç alamazlar. Bu nedenle çoğunlukla, sahibinden satılık mülklerin fiyatları doğru fiyattan %15-30 daha pahalıdır. Fiyat analizi yaparken, tek yöntemle değil, 3-4 farklı analiz yöntemi ve doğru değerlendirmeler ile sonuçlar karşılaştırılarak, satılmış dairelerin fiyatları ile teyit edilerek doğru satış fiyatı belirlenmelidir. Yine bu nedenle bölgenizdeki en doğru fiyatlı portföyler sahibinden satılıklar değil, profesyonel çalışan gayrimenkul ofislerinin, doğru fiyat analizi yaparak pazarladıkları satılık dairelerdir. Bölgenizde sizinkine benzer daire arayışında olan alıcı adayları ise, satıcı mülk sahiplerinin aksine, bölgede dairenize alternatif olabileceğini düşündükleri tüm daireleri, hatta bölgenize alternatif olabilecek ve şartlarına uygun diğer bölgelerdeki alternatif daireleri gezerek, görerek, konum, özellikler, fiyat olarak karşılaştırmalarını yaparak karar verirler. Bu nedenle pek yanılmazlar. Tüm açılardan karşılaştırmaları sonucunda, sizin dairenizden daha uygun emsalleri olması durumunda, satın alma kararlarında sizin dairenizi değil, daha uygun olan alternatifleri tercih ederler ve hiçbir mülke mevcut piyasa koşullarında, doğru fiyatının %2-3 dahi üzerinde ödemeyi kabul etmezler. Alternatifleri neredeyse her zaman vardır. Bu nedenle doğru pazarlanmak koşuluyla, piyasada doğru fiyatlı satılık daireler satılırken, yanlış fiyatlı daireler, aylarca hatta bazıları yıllarca satılamadan beklerler, pazarda eskirler. Alıcı adaylarının her zaman birçok alternatifi vardır ama mülk sahiplerinin satması gereken gayrimenkul tektir. Bu nedenle satışta olan gayrimenkulü, pazarda mutlaka her yönü ile doğru konumlandırmalı ve satış sürecini iyi yönetmelisiniz. Satış sürecinizi, profesyonel bir gayrimenkul danışmanı ile birlikte yönetmeniz, başarı şansınızı önemli ölçüde artıracaktır.
Mülk sahipleri genellikle satmak istedikleri gayrimenkulleri için istedikleri fiyatın, gerçekten yüksek olduğunu bildikleri halde, belki bu fiyatı veren birisi çıkar, ya veren olursa ümidiyle denemek isterler. Bir mülkün mevcut piyasa fiyatının çok üzerinde bir teklif aldığını, yüzlerce portföyümüzde biz hiç görmedik. Alıcı adayları son kararlarını vermeden önce, tüm alternatifleri gezerler, fiyatlarını karşılaştırır ve tekliflerini ona göre verirler. Bu nedenle bir mülkün gerçek değerinin çok üzerinde bir teklif alma olasılığı yoktur. Mülk sahibi olarak yüksek fiyattan satış deneme sürecinin, aslında satış sürecinize büyük zararlar vereceğini bilmelisiniz. Ne zararı olur? Satışa çıkan, doğru fiyat ve doğru pazarlama faaliyetleri ile piyasada konumlandırılan daireler, en yoğun alıcı ilgilisini, ilk 4-6 hafta arasında çekerler. Bu süreyi yanlış fiyatlandırma veya uygulamalar ile kaçıran gayrimenkuller, daha sonrasında gerekli düzenlemeler yapılsa dahi alıcıların yeterince ilgisini çekmeyi başaramazlar ve büyük oranda beklenenden çok daha uzun sürede ve düşük fiyatlarla satılmak zorunda kalırlar veya satılamazlar. Çok uzun süre satışta, yanlış fiyat ile kalan mülkler, alıcılar tarafından sorunlu olarak algılanır, yeterince telefon araması almaz ve çoğunlukla başlangıçta uygulansa satılabileceği doğru fiyatın dahi çok altında, çok cazip fiyata düşülüp alıcı ilgisi çekilerek satılabilirler. Bu durum mülk sahipleri için hem zaman hem de para kaybına neden olur. Satışta doğru başlangıçlar istenen sonuçları getirir, yanlış başlangıçlar ise zaman ve para kaybettirir.
Teklif gelirse tabi ki değerlendiririz, ancak gelmez! Mülk sahiplerinin satış süreçlerinde en önemli yanılgılarından birisi, satış fiyatları ne olursa olsun teklif alabileceklerini düşünmeleridir. Satış fiyatı ile teklif arasındaki ilişkiyi şöyle açıklayabiliriz: ➤ Doğru Fiyatın %20+ Üzerinde Satış Fiyatı: Alıcı adaylarından telefon dahi almaz. Telefon almayan bir mülkün teklif alması mümkün değildir. ➤ Doğru Fiyatın %10-20 Üzerinde Satış Fiyatı: Genellikle sadece brandadan, fiyatı henüz görmeden, bilmeden arayan alıcılardan az sayıda telefon alabilir ancak fiyatı öğrendiklerinde teşekkür eder ve kapatırlar. Bu alıcı adayları, mevcut satış fiyatının, düşündükleri rakama çok uzak olması nedeniyle, düşündükleri rakamı teklif etseler dahi kabul edilmeyeceğini düşünerek teklif vermezler. ➤ Doğru Fiyatın %3-10 Üzerinde Satış Fiyatı: Kısıtlı sayıda alıcı telefonu alır, az sayıda yer gösterme yapılabilir ancak satış fiyatı alıcı adaylarının düşündüğü seviyelere hala uzak olduğu için daire teklif almaz. ➤ Doğru Fiyatın %0-3 Üzerinde Satış Fiyatı: Alıcı telefonu alır, yer göstermeler yapılır, doğru fiyat üzerinden teklifler alabilir. ➤ Doğru Fiyattan Satışta Olan Mülkler: Alıcı adaylarından telefon alır, yer göstermeler yapılır, yeterince sayıda ve pazarlık amacıyla küçük indirimler isteyen teklifler alır. Doğru fiyatlı portföylerin pazarlık payları çok küçük olur. En iyi teklif değerlendirilerek, pazarlık sürecinden sonra satış ile sonlandırılır. Buradan da anlaşılacağı gibi mülk sahibi olarak, fiyatım ne olursa olsun teklif alırım yanılgısına düşmeniz, size zaman, dolayısı ile para kaybettirir. Satışı gerçekleştirebilmek için bir gün mutlaka alıcıların ödemeyi kabul ettikleri doğru fiyata, hatta çok zaman geçtikçe belki daha altına rakamınızı güncellemeniz gerekecek, ancak o zamanı kaybetmiş olacaksınız. Sonuç olarak mülkünüzün satış fiyatının, doğru fiyattan çok yüksek olması durumunda, teklif almak bir yana, telefon dahi alamayacağınızı bilerek, gayrimenkul danışmanınız ile birlikte satış-fiyat politikanızı belirlemeniz, satış sürecinizin olumlu sonuçlanması için önemlidir.
Satış bir çok etkene, mülk sahibinin kararlarına, alıcılara, piyasa koşullarına bağlı, tüm süreç boyunca bir bütün olarak doğru yönetilmesi gereken, birçok aşamanın sonucudur. Gayrimenkul danışmanlık sektöründe, hiçbir firma veya gayrimenkul danışmanı size satış garantisi veremez. Mülk sahibi olarak size satış garantisi verebileceğini söyleyebilecek insanlara karşı dikkatli olun. Satış için hiç kimsenin bir garanti veremeyeceğini bilerek böyle bir yaklaşım içinde olanlara karşı dikkatli olunuz. REMAX Premium size satış garantisi vermez, ancak mülkünüzün doğru fiyatla, doğru pazarlama yöntemleriyle pazarlanabilmesi, satış sürecinin başarılı bir şekilde yönetilmesi ve sonuçlandırılabilmesi için gerekli tüm çalışmaları yapacağının, ileride bir gün memnun müşterimiz olarak, bir başka gayrimenkul satış, alış, kiralama ihtiyacınızda yine REMAX Premium’u tercih edeceğinizin ve hizmetlerimize ihtiyacı olan yakınlarınıza bizi tavsiye edeceğinizin garantisini verir.
Elbette içerisi iyi yapılı, masraf istemeyen bir daire ile yapısız, masraf isteyen bir daire aynı olmayacaktır. Ancak bu noktada, içinin yapı durumuna göre dairenizin fiyatını belirlerken şu hususları göz önünde bulundurmalısınız: ✔️ Dairenizi bugün satacağınızı bilseydiniz dairenize bu kadar fazla masraf eder miydiniz? ✔️ Dekorasyon zevk işidir. Sizin zevkinize göre yaptırdığınız, çok beğendiğiniz bir iç tasarım, alıcı adaylarının zevkine hitap etmeyebilir veya hiç beğenilmeyebilir, Dairenize yaptırdığınız çok lüks özelliklerin maliyetinin tamamını satış fiyatınıza ekliyorsanız, bu lüks özelliklere aslında ihtiyacı olmayan alıcı adayları, evinizin bu özellikler dışındaki değerinin çok üzerinde bir bedeli, ihtiyaçları olmayan özellikleri satın almak için ödemeyi reddedebilirler. ✔️ İçi yapılı daireniz için belirlediğiniz satış fiyatınız, alıcılar için dairenize emsal ancak yapısız başka bir daireyi satın alıp, kendi zevkine göre tadilat yaptırarak kullanma maliyetinden çok daha fazla ise, alıcılar tadilat uğraşını göze alarak, kendi zevklerine göre içi yapılı bir daireye sahip olmayı tercih edebilirler. ✔️ Elbette tadilat kolay bir iş değildir. Yapılı ev ile yapısız ev, mutlaka bir olmaz. Ancak içi yapılı dairenizin satış fiyatını belirlerken, piyasada satışta olan dairenize emsal, alternatif olan dairelerle karşılaştırmanız, bu maddeleri göz önünde bulundurarak doğru, makul, objektif olarak belirlemeniz gerekmektedir. Dairenizin içinin yapılı olmasından dolayı oluşacak dairenizin fiyat farkını, alıcı gözünden objektif olarak değerlendirmeli, makul düzeyde tutmalısınız. Mülk sahibi olarak satış fiyatınızı belirlerken, kendinizi alıcı yerine koyarak, “bu bölgede satılık daire arıyor ve satmak istediğim kendi daireme alıcı olsam, istemişim olduğum bu fiyatı öder miyim, yoksa farklı alternatiflere mi yönelirim” diye her zaman düşünmek gerekir. Fiyat belirleme aşamasında bu soruya vereceğiniz objektif cevap sizi daha doğru bir sonuca götürür. Dairenizin yapılı olmasını, masraf istememesini, alıcılara sizin dairenizi, piyasada satışta ve size rakip olan diğer dairelerin önüne geçirecek bir avantaj olarak sunmak, piyasada rekabet gücünüzü artırıp satışınızı hızlandırmanızı sağlayabilir ve bu en doğru yaklaşımdır. Dairenizin içinin özel yapı durumundan kaynaklı fazla, yanlış fiyatlandırma, dairenizi emsalleri ile pazarda rekabet edemez bir duruma getirerek, dairenizin yüksek fiyatlandırma nedeniyle gereken ilgiyi görmemesine neden olur ve satış sürecinizi zorlaştırır. Bu konuda gayrimenkul danışmanınızın yönlendirmelerini göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederiz.
Branda asılması ve dairenizin satılık olduğunun komşularınıza duyurulması, bölgenizde yaşayan, çalışan, bulunan bölge sakinlerine duyurulması, önemli pazarlama faaliyetlerinden birisidir. Nadirde olsa, bazı mülk sahipleri branda asılmasını, komşularının haberdar olmamasını isteyebilmektedir. Çok geçerli, özel bir nedeni olmaması durumunda, mülk sahiplerimize branda asılmasının önemli olduğunu belirtmek isteriz. Dairenizi satışa çıkarmanız, kötü, ayıp veya çevrenizdekilerden gizlenmesi gereken bir durum değildir. Zaten gizli kalmasını isteseniz dahi, satış gerçekleştiğinde komşularınız haberdar olacaklardır. Bir mülkün en iyi potansiyel alıcı adayları, bölgenizi iyi tanıyan, bilen, o bölgede yaşayan, çalışan komşularınız ve onların yakınları olabilir. Branda asılmasını istemediğiniz durumda, bu alıcı kitlesinden yeterince faydalanamayabilirsiniz. Aynı zamanda internet kullanamayan ve bölgenizde satılık mülk arayan alıcı adayları da genellikle brandadan ararlar ve bilgi alırlar. Bu durumda, yine bu alıcı kitlesinin de mülkünüzün satışta olduğundan haberleri olmaz. Bu nedenle tavsiyemiz, pazarlanacak olan gayrimenkulünüzün, pazarlama faaliyetlerinin tam olarak yapılması, branda asılması konusunda çok geçerli ve özel bir nedeninizin olmaması durumunda, gayrimenkul danışmanınızın, dairenizi pazarlarken branda asmasına müsaade etmeniz yönündedir.
Elbette mülkünüzü kendiniz sahibinden olarak kiraya verebilirsiniz ancak profesyonel bir gayrimenkul danışmanı ile çalışmak kiralama sürecinizi oldukça kolaylaştırır. Ayrıca kiralama işlemlerinde, mülk sahibinden hizmet bedeli alınmamaktadır ve tüm bu hizmetlerden mülk sahibi olarak ücretsiz olarak faydalanırsınız. Hizmet bedeli sadece mülkünüzü kiralayacak, kiracıdan alınır. Mülk sahibi olarak kiralama sürecinizi kendiniz yönetmek ve sahibinden olarak başarılı bir şekilde kiraya vermek isterseniz aşağıdaki adımları uygulayabilirsiniz. ✔️ Mevcut piyasa koşullarına göre kiralama fiyatınızı doğru tespit etmelisiniz, ✔️ Maksimum sayıda kiracı adaylarına ulaşabilmek ve mülkünüzü en iyi fiyattan kiraya vermek için gerekli tüm pazarlama faaliyetlerini eksiksiz uygulamalısınız, ✔️ Kiracı adaylarına yer gösterimlerini yapmalı, kiracı taleplerini, teklifleri, pazarlık süreçlerini iyi yönetmelisiniz, ✔️ Kiralama süreci boyunca gelen talepleri değerlendirerek, fiyat politikanızı doğru olarak yönetmelisiniz, ✔️ Kiracı adaylarının durumlarını, güvenilirliklerini, ödeme güçlerini iyi değerlendirebilmeli, gerekli teminatları almalısınız, ✔️ Kira sözleşmesini profesyonel ve eksiksiz bir şekilde yapmalısınız. Hukuki bir ihtiyaç doğması halinde, sözleşme yanlışlarının mağduru olmamalısınız, ✔️ Kiralama sonrası hizmetlerde, gerekli olabilecek bilgilendirmeler, yönlendirmeler konusunda kiracınıza her zaman yardımcı olmalısınız. Tüm bu hizmetler mülk sahiplerimiz için ücretsizken, bu zorluklarla kendiniz uğraşmak ve zaman harcamak yerine, risk almadan başarılı bir kiralama süreci yaşamak için profesyonel gayrimenkul danışmanları ile çalışmanızı öneririz.
Gayrimenkulünüzün kira bedelini belirlerken, değerlendirmeniz gereken birçok faktör vardır. Bu faktörlerden bazıları şöyledir. ✔️ Bölgenizde mülkünüze emsal olan diğer kiralık mülklerin fiyatlarını, özelliklerini, içlerinin yapı durumunu incelemeli ve karşılaştırmalısınız. ✔️ Bölgenizde sizinkine emsal mülkler, mevcut piyasada son zamanlarda ne kadardan kiracı bulmuş, bilmelisiniz. ✔️ Bazı mülklerin kiralanması dönemsel olarak büyük farklılıklar gösterebilir. Mesela, yoğunlukla öğrencilerin kiralama yaptığı bir bölgede dairenizi kiraya vermek istiyorsanız, ağustos-eylül aylarında, yüksek talep alabilir, diğer aylarda düşük taleple karşılaşabilirsiniz. Kiralama açısından dönemsel farklılıklar gösteren bir bölgede ve zamanda kiraya vermek istiyorsanız bu durumu göz önünde bulundurmalısınız. ✔️ Mevcut piyasa koşulları da mülkünüzü kiraya verebilmeniz açısından oldukça önemlidir. Dükkanınızı bir iş yerine kiraya vermek isterken, mevcut piyasa koşulları şirketler açısından olumsuz seyreden bir dönemdeyken, kiralama talepleri çok düşük kalabilir. Mülkünüz açısından piyasa koşullarını, mevcut piyasada ve dönemdeki arz – talep dengesini de gözeterek değerlendirme yapmalısınız. Mülk sahipleri genellikle kiralama fiyatını belirlerken, bir önceki kiracının hangi kira bedelinden çıktığına göre bir değerleme yaparlar ancak bu değerleme, yukarıda belirtilen faktörler göz önünde bulundurulduğunda, her zaman doğru sonuçlar vermeyebilir ve mülkünüzün uzun süre kiracısız, boş kalmasına neden olabilir. Mülk sahipleri tarafından kiralama geliri için, yatırım olarak değerlendirilen gayrimenkullerin, gelir kaybı açısından olabildiğince boş kalmaması ve sürekli kiracısının olması önemlidir. Yanlış uygulamalar ile 1 ay fazladan boş kalan bir mülkün, yıllık kira geliri hesaplandığında, her boş kaldığı ay için %10 ‘a yakın, kira bedeli üzerinden kaybı oluşur. Bu nedenle yatırımınız olan gayrimenkulünüzün kiralama işlemlerinde, uzun zaman kiracısız kalmasına neden olabilecek hatalardan kaçınmalı, süreci iyi yönetmelisiniz. Tüm bu süreçte profesyonel destek almanız, süreci sizin adınıza iyi yönetebilecek bilgi ve donanıma sahip profesyonel bir gayrimenkul danışmanı veya ofisi ile çalışmanız, yatırımlarınızdan maksimum gelir ve fayda elde etmenize, daha zahmetsiz, doğru, profesyonel bir kiralama süreci ve yönetimi yaşamanıza önemli katkılar yapar.
Kesin bir süre vermek mümkün değildir. Mülkünüzü kiraya verme süreniz kira fiyatı, mülkünüzün özellikleri, konumu, hangi ayda / dönemde kiraya verileceği, o dönemdeki piyasa koşulları, arz-talep dengesi, mülkünüze emsal olabilecek diğer kiralık gayrimenkullere göre sizin mülkünüzün rekabet gücü vb. gibi birçok faktöre bağlıdır. Bu nedenle yapılması gereken doğru fiyat ile pazarlanmaya başlayıp, tüm gerekli pazarlama faaliyetlerinin uygulanması, mülkünüzün rekabet gücü yüksek ve doğru olarak pazarda konumlandırılması, sürecin hem pazarlama hem de fiyat politikası açısından profesyonelce, hatasız yönetilmesi kiralama sürenizi minimuma indirecektir. Kiralamalarda mülk sahipleri açısından zaman kaybı, yatırım kaybı demektir. Profesyonel çalışan, başarılı bir gayrimenkul danışmanı tüm bu süreci sizin adınıza çok daha aktif, verimli, etkili ve hatasız yönetebilir. Kiralama sürecinizi profesyonellere emanet etmek size zaman, dolayısı ile para kazandırır.
Gayrimenkulünüzü sahibinden olarak kiraya vermeye çalışıyorsanız, mülkünüzün kiracı adaylarından yoğun itiraz alan önemli bir problemi veya bölgesel bir sorunu yok ise, kiralama sürecinizi, alınan aramaları, yer göstermeleri, talebi, fiyatınızı, pazarlama faaliyetlerinizi gözden geçirmeli, süreci tümüyle değerlendirmeli ve yanlışları düzeltmeli, eksiklikleri gidermelisiniz. Bir gayrimenkul danışmanı ile çalışıyorsanız, danışmanınızdan tüm süreçle ilgili bu gerekli bilgileri almalı, danışmanınızın yapılması gereken pazarlama faaliyetlerini yaptığından, kiralama sürecinizle tüm yönleriyle ilgilendiğinden emin olmalısınız. Bu konuda olumsuz tespitleriniz olması halinde, gerekli uyarılarınızı yapmalı, gerekirse danışman seçiminizi gözden geçirmelisiniz. Danışmanınızın tüm gerekli çalışmaları yaptığından eminseniz, bu durumda danışmanınızla birlikte tüm süreci, durumu, kiracı itirazlarını değerlendirmeli, kiracı adayları açısından mevcut koşullarda sizin mülkünüzü daha cazip hale getirebilecek, emsal mülklerle daha iyi rekabet edebilmenizi sağlayacak aksiyonları almalı ve süreci hızlandırmaya çalışmalısınız. Bu aksiyonlar fiyat güncellemesi, yoğun itiraz alan mülkünüzün eksikliklerin giderilmesi, farklı veya ilave pazarlama faaliyetleri vb. olabilir. Gayrimenkul danışmanınız ile bunun değerlendirmesini yapıp gereken düzenlemelerin, çalışmaların yapılmasını sağlamalısınız. Piyasada çok özel veya önemli bir problemi olmadığı halde, çok uzun süre satılamayan veya kiraya verilemeyen gayrimenkullerin, büyük çoğunluğunun ya fiyatında ya da pazarlama faaliyetlerinde sorun, yanlışlık, eksiklik olduğunu unutmamalı, değerlendirmelerinizi ağırlıklı olarak bu yönde yapmalısınız.
Kiralama işlemlerinde genel uygulama ve beklenti, 1 aylık kira bedelinin mülk sahibinin güvencesi olarak, kiracının tahliyesi sırasında, mülkün kiracıya teslim edildiği şekilde geri teslim alınabilmesi için, doğabilecek tadilat, onarım, boya, badana vb. masraflar için depozito bedeli olarak kira sözleşmesinde belirterek alınmasıdır. Ancak mülk sahibi tarafından gayrimenkulün eşyalı olup olmamasına, kiralama esnasında kiracıya teslim edilenler içerisinde değerli, lüks malzeme, ekipman olup olmadığına göre değişkenlik gösterebilecek şekilde, zarar görmesi halinde 1 aylık kira depozito bedelinin karşılayamayabileceği düşünülerek, daha fazla depozito bedeli talep edilebilir. Depozito bedeli kanunen 3 aylık kira bedelini geçemez ve hangi koşullarda teslim edileceği veya depozito bedelinden masrafların karşılanarak kesinti yapılabileceği, kira sözleşmesinde belirtilmesi gereklidir. Bu nedenle tahliye esnasında sorun yaşamamak adına, hem kiracının hem de mülk sahibinin haklarını koruyacak şekilde, kira kontratı usulüne uygun, anlaşılan şartların açıkça yazılı olduğu şekilde düzenlenmelidir. Kira sözleşmesinde yapılacak yanlışlıkların, eksikliklerin daha sonra her iki tarafında mağduriyetine sebep olabileceği, bu nedenle gerekirse profesyonel destek almanız gerektiği unutulmamalıdır.
Mülk sahiplerimize gayrimenkullerini kiraya verirken tavsiyemiz, dairenizi kiraya veriyorsanız kiracı adaylarından çalışan memur kefil, ticari gayrimenkulünüzü kiraya veriyorsanız da, kiracı şirketlerden şahsi kefalet veya teminat mektubu istemeniz yönündedir. Kiraya vereceğiniz esnada, kiracı adayınızın mesleği, çalıştığı iş yeri, durumu, kirayı ödeme gücü oldukça iyi olabilir. Ancak bu durumun tüm kiralama süresince böyle kalacağının, kiralama esnasında iyi olan ilişkilerin bir gün bozulmayacağının, mülkünüze isteyerek veya istemeden depozito bedelinden daha fazla bedele mal olabilecek bir zarar gelmeyeceğinin…vs garantisini kimse veremez. Bu nedenle her zaman tedbirli olmak, başta öngörülmeyen ancak daha sonra yaşanabilecek mağduriyetleri önlemek adına, biz mülk sahiplerimize kira sözleşmesinde kefalet istemelerini tavsiye ediyoruz. Sorunsuz başlayan ve tamamlanan bir kiralama süreci zaten, kefalete ihtiyaç kalmadan ve depozito bedeli kiracıya iade edilerek sonlanır. Kefalet sadece mağduriyetlere, zararlara neden olmadan, kiralama sürecinin hem mülk sahibi, hemde kiracı tarafından sorunsuz bir şekilde tamamlanması amacıyla bir tedbirdir.
Dairenizin oda sayısı, büyüklüğü, bölgesi, eşyaların durumuna göre eşyalı veya eşyasız kiraya vermenin çeşitli avantajları ve dezavantajları vardır. Dairenizi bu açılardan değerlendirerek eşyalı mı, eşyasız mı kiraya vermenizin, sizin için daha uygun olacağına karar verebilirsiniz. Genellikle 1+0, 1+1, 2+1 odalı, çoğunlukla 1-2 kişinin kalması için yeterli büyüklükteki dairelerin eşyalı olarak kiraya verilmesi, mevcut eşyası olmayan ve eşya almakla uğraşmak istemeyen kiracı adayları için avantaj olabilir. Bu tür daireler hem eşyasız hem de eşyalı olarak makul sürelerde kiraya verilebilir. Ancak bu tür kiracılar genellikle çok uzun süreli kiralama yapmazlar. 3+1, 4+1 ve daha büyük daireler genellikle ailelere hitap ettiğinden, çoğunlukla ailelerin kendi eşyaları olduğundan, bu tür büyük daireleri eşyasız olarak kiraya vermek mülk sahipleri için daha avantajlıdır. Bu tür kiracı adayları genellikle uzun süreli kiralamalar yapabilir, dairenizin kiracısız kalma süreleri daha düşük olur. Büyük dairelerin eşyalı kiraya verilmesi, genellikle özel kiracı adaylarını beklemelerine ve kiraya verme sürecinin çok uzun olmasına neden olabilir. Öğrenciler, yabancılar, konsolosluk çalışanları gibi yeni eşya almanın dezavantaj olacağı kiracı adaylarının yoğun yaşadığı bölgelerde bulunan dairenizin, eşyalı olarak kiraya verilmesi avantaj olabilir. Eşyalarınızın durumunun kötü, eski ve yetersiz olması, dairenizi eşyalarının bu haliyle kiraya vermeye çalışmanız, eşyalı olmasının avantaj yaratacağı durumlarda bile dezavantaja dönüşür. Eşyalarınızın kullanılabilir durumda, temiz ve yaşayanların ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olması gereklidir. Dairenizi eşyalı kiraya verdiğiniz durumda, eşyasız haline göre oluşacak kira bedeli farkını makul seviyede tutmalısınız. Sadece eşyalı olduğu için çok yüksek kira bedelleri talep edilen daireler, kiralanmaz ya da sadece çok kısa süreli kiralama teklifleri alır. Dairenizin bulunduğu bölgedeki dairelerin, eşyalı olarak kiralamaya uygun kitlelere hitap edip etmediğinden, böyle bir talebin olduğu bir bölgede olup olmadığından da emin olmalısınız. Dairenizin durumunu bu açılardan değerlendirerek, eşyalı mı eşyasız mı kiraya vermeniz gerektiğinin kararını verebilirsiniz. Bu konudaki yanlış değerlendirmeler, yanlış fiyatlandırma, yanlış kararlar, dairenizin çok uzun süre kiracısız kalmasına ve mülk sahipleri açısından kira geliri kaybına neden olabilir. Bu nedenle gayrimenkul danışmanınızın tavsiyelerinden, tecrübelerinden, yönlendirmelerinden faydalanmanızı öneririz.
Boyalı, temiz oturmaya hazır daireler, kiracıların daha fazla ilgisini çeker ve daha hızlı kiracı bulurlar. Tadilat, boya, badana işleri birçok kişi için zahmetli işlerdir. Kiracı adayları çoğunlukla, kiraladıkları daireye eşyalarını taşıyıp, hızlıca, kolayca taşınmak isterler. Taşınma sürecinden önce, tadilat işleriyle uğraşmak istemezler. Kiracı adaylarının öncelikli tercihleri, alternatifleri arasında var ise boyalı, bakımlı, temiz, oturmaya hazır daireler olur. Bazı mülk sahipleri, kiracı oturmaya başlamadan önce, boya badanayı, var ise küçük tadilatları kiracının kendisinin yaptırmasını, çıkarken ise istedikleri şekilde teslim edebilecekleri yaklaşımında olurlar. Bu yaklaşım nedeniyle kiralama süreci çok daha uzun sürebilir. Mevcut hali bakımlı, temiz olsa dairenizi beğenip tutabilecek birçok kiracı adayının, dairenizi beğenmemesine neden olabilir ve tadilat ile uğraşmak istemeyen adaylara bu tür daireler cazip gelmez. Bu nedenle mülk sahiplerimize tavsiyemiz, dairenizi kiraya verirken boyalı, badanalı, yaptırılması gerekli küçük tadilatlar var ise yaptırılarak, kiracının dairenizde kullanacağı her şey çalışır vaziyette teslim etmek ve kiracının tahliyesi zamanında aynı şekilde teslim almak, eksiklikler olması durumunda aldığınız depozito bedelinden bu eksiklikleri gidermek yönündedir. Pazarlama aşamasında dairenizin bu şekilde oturuma hazır vaziyette, temiz, bakımlı, yapılı olması, kiralama sürecinde bölgenizdeki rakip dairelerin önünde yer almasını, daha geniş sayıda kiracı adayına hitap ederek daha hızlı kiralanmasını sağlar.
İş yerleri ve dükkanların kiralama aşamasında tadilat durumları dairelere göre farklıdır. Büro, ofis olarak kiraya verilecek mülklerde, yine daireler gibi boyalı, bakımlı, temiz, kullanıma hazır olması, kiracı adayının ihtiyacı olması halinde sadece gerekli bölmeleri oluşturarak kullanabilecek olması avantajdır. Bu nedenle ofislerini, bürolarını kiraya vermek isteyen mülk sahiplerimize tavsiyemiz boyalı, gerekli tadilatları yapılmış, temiz ve bakımlı olarak kiraya vermeleri ve kiralama sonunda aynı şekilde teslim almaları yönündedir. Dükkan, depo, komple bina türü iş yerleri için ise çoğunlukla kiralayan şirketin konseptine, ihtiyaçlarına uygun olacak şekilde büyük tadilatlar kiracı tarafından yapıldığı için, mülk sahiplerinin bu tür iş yerlerini, mevcut halleri ile kiraya vermeleri daha uygundur. Bu tür mülkleri kiraya vermek isteyen mülk sahiplerimize tavsiyemiz, sadece mülkü mevcut haliyle temiz ve düzenli halde tutmak yönündedir. Yer gösterimlerinde yapılan sunumlarda temiz, düzenli mülkler kiracı adaylarının daha fazla beğenisini kazanır, ilgisini çeker.
Konutlarda standart kira sözleşmesinin süresi, kiracı ve mülk sahibi arasında özel bir talep ve anlaşma olmadığı durumlarda 1 yıl olarak yapılır ve her iki taraftan birisi tarafından, önceden ihtarda bulunarak, süre sonunda sonlandırılmadığı taktirde, otomatik olarak 1 yıl daha uzar. (Kira kontratında süre uzama şartları açıkça belirtilmelidir). Daha kısa veya daha uzun süreler için kiracı ve mülk sahibi tarafından varılan anlaşmalarda ise kira sözleşmesi anlaşılan süre için yapılır. Ticari gayrimenkullerde ise kiralama süresi karşılıklı anlaşmaya bağlı olarak kısa süreli veya 5-10 yıl gibi uzun süreler olabilir. Ticari gayrimenkuller için kiracılar tarafından uzun süreli sözleşme talepleri doğaldır. İş yeri olarak yapılacak kiralamalarda, kiracı şirket sahibi, işine, iş yerine önemli yatırımlar yapabileceğinden ve kısa sürelerde iş yeri adres değişikliklerinin işine zarar verebileceği düşüncesiyle, genellikle uzun süreli kontrat talebinde bulunabilirler. Bu tür kira sözleşmelerinde ileride yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçmek için tüm detaylarıyla kiralama şartları, sözleşmenin uzama şartları, erken tahliye durumundaki şartlar açıkça belirtilmelidir.
Mevcut yasalara göre mülk sahipleri her yıl, azami son 12 aylık tüketici fiyat endeksi (TÜFE) oranı kadar zam yapabilirler. Yapılabilecek zam oranı, kira sözleşmesinde daha fazla bir oran yazılmış olsa dahi, yasal olarak son 12 aylık TÜFE oranını geçemez. TÜFE oranı her ay TÜİK tarafından açıklanır ve mülk sahibi olarak kira sözleşmeniz uzadığında, zam döneminiz geldiğinde TÜFE oranını kontrol ederek, kiracınız ile anlaşarak, kira bedeline bu oranı aşmayacak şekilde zam yapabilirsiniz.
Kiralama sürecinizde ve sonrasında doğabilecek problemleri, mağduriyetleri asgari düzeye indirmek amacıyla, dairenizi kiraya vereceğiniz kiracınızı seçerken dikkat etmeniz, sorgulamanız gereken kriterler başlıca şunlardır. ✔️ Kiracının mesleği, nerede çalıştığı, uzun süreli mi çalıştığı, uzun süre işsiz kalma olasılığı var mı? ✔️ Kira borcunu zamanında ödeyebilecek maddi durumu, düzenli ve yeterli geliri var mı? ✔️ Dairenizde kaç kişi kalmayı planlıyor? Aile olarak mı kalacak veya kimlerle kalacak? ✔️ Dairenize zarar getirmeyecek temizlik, düzen anlayışına sahip mi? ✔️ Komşularınıza ve çevreye rahatsızlık vermeyecek profilde mi? ✔️ Kötü alışkanlıklara, suça yatkınlığı var mı? Kiracınızın profilini değerlendirirken bu kriterlere uygunluklarını anlayabileceğiniz sorular sorarak bilgi sahibi olabilirsiniz. Elbete tüm bunların %100 garantisi kesinlikle olamaz. Bugün bütün kriterlere uygun olan bir kiracı adayının 1 ay sonra tam tersi zorluklara düşmeyeceğinin garantisini de kimse veremez. Bu nedenle bizim mülk sahiplerimize tavsiyemiz, her zaman tedbirli olmak adına, kiralama işlemlerinde, mutlaka mülkünüzün durumuna göre yeteri miktarda depozito bedeli ve kiracının kendisi memur değil ise çalışan memur kefil almaları yönündedir.
Kiracı ile kiraya veren arasında anlaşıldığı şekilde kira bedelinin net mi, brüt mü rakam olduğu, iş yeri kira sözleşmesinde daha sonra anlaşmazlıklara neden olmamak için mutlaka belirtilmelidir. Yasal işlemlerde, kira bedelinin net veya brüt olduğu hiç belirtilmemiş sözleşmelerde, kira bedelinin fiilen ödenen tutarı, net kira bedeli olarak kabul edilir. Bu nedenle ileride doğabilecek ihtilaflara yol açmamak için iş yeri kira sözleşmelerinizde, kira bedelinin net mi, brüt mü olduğunun belirtildiğine emin olunuz.
Gayrimenkullerinden kira geliri elde eden vergi mükellefi mülk sahipleri, her yıl toplam kira geliri için, takip eden yılın 1-25 Mart tarihleri arasında beyannamesini vermesi gerekmektedir. Beyanname vergi dairenizden ve Gelir İdaresi Başkanlığı web sistemi üzerinden online olarak da verilebilir. Oluşan gelir vergisi bedeli peşin veya 2 taksit olarak ödenebilir.
Gayrimenkul Danışmanı
0552 382 06 91 gokhanicme@remaxpremium.com REMAX Premium OfisiSancak Mah. Turan Güneş Bulvarı No : 47 A/B Çankaya / ANKARA
09:30 - 19:00
+90 312 242 02 22